Doğanlar Köyü

                              DOĞANLAR KÖYÜ

Doğanlar, Karabük ilinin Ovacık ilçesine bağlı bir köydür.Karabük iline 45 km, Ovacık ilçesine 3 km uzaklıktadır. Doğanlar köyünün rakımı 950' dir. Yiğitler mahallesi daha yüksekte olup 1350 rakımlıdır. Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Köyde ilköğretim okulu bulunmakta olup, şu anda faaliyette değildir. Köyde, 2005 yılında içme suyu şebekesi yapılmaya başlanmıştır ve evlere su verilmeye başlamıştır. Köyde kanalizasyon şebekesi yoktur. Doğanlar ile Yiğitler mahallesi arasına, Köydeş projesiyle 2006 yılında 2 km stabilize yol yapılmıştır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köyün yolu Asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon her evde mevcuttur.

Şevkiler Köyü

                                                     ŞEVKİLER KÖYÜ

   
Şevkiler, Karabük ilinin Eskipazar ilçesine bağlı bir köydür.Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Ebişke çorbası,kaldırık dolması,bükme ekmeği,Karabük iline 44 km, Eskipazar ilçesine 9 km uzaklıktadır.
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.

Yazı kavak Köyü

                     YAZI KAVAK KÖYÜ

Yazı kavak, Karabük ilinin Eskipazar ilçesine bağlı bir köydür.Karabük iline 43 km, Eskipazar ilçesine 8 km uzaklıktadır.

Tarihçe,

Köy, üç yerleşim yerinden toplanıp bir araya gelmiştir. Eni şer, Hıdır kavağı ve Aşağı köy. Buralarda oturanlar akşamları birbirlerine misafirliğe gitmek ve ihtiyaçlarını gidermek için birbirlerine uzak olduğundan aile büyükleri bir araya gelip birleşelim demişler.Yer konusunda ise şu an köyün Aşağı pınar denilen yerinde çobanların hayvanlarını suladığı bir kaynak suyu varmış.Suyun akarına da çok büyük iki kavak ağacı varmış ve çobanlar bu kavak ağacına çakı bıçağı ile yazı yazmışlar. Atalarımız bu yazılı kavağın yanında toplaşıp yazı kavak köyünü kurmuşlar. Kuruluş tarihi belli değildir.

Kültür,

Köyün, genellikle nisan ve mayıs aylarında yetişen kıvrışık olarak bilinen ottan yapılan bükmesi meşhurdur. . Köyde dini bayramlarda bayramın birinci günü pilav pişirilerek köy konağında yemek verilir. Cuma günleri köy konağında cuma namazına gelenlere yemek verilir. Bayramlarda yeni yürüyen erkek çocuklar arasında koşu yapılır. Kazanana horoz veya para verilir.

Acı ağaç (Hacı ağaç) Köyü

                                         ACI AĞAÇ KÖYÜ

   Acı ağaç Karabük iline 15 km. Eflani ilçe merkezinin 12 km kuzey doğusunda yer alan bir köydür. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Acı ağaç, Gökçe oğlu, Dağcı oğlu, Şeyh oğlu, Parmaksız oğlu, Karacabey ve Aşağı mahalle gibi altı mahallenin bulunduğu geniş bir bölgenin adıdır. Acı ağaç köyünün hane sayısı 80-85 hane civarında olmakla birlikte halkının büyük bir bölümünün göç etmesi nedeniyle bugün açık hane sayısı 25-30 arasında değişmektedir.Köy, batı ve doğu kesimleri Kez kaya denilen Eflani-Ovacuma sınırlarına kadar olduğu gibi, kuzey , doğu ve kısmen güney tarafları ormanlarla çevrili olup düz ve verimli bir araziye sahiptir. Acı ağaç köyünün komşuları ise, güneyde Güngören köyü ve Ah atlar mahallesi Emirler köyü, doğuda Müftüler köyü ve Molla oğlu mahallesidir.

            
               Adının Kaynağı ve Tarihçesi

  Acı ağaç adı aslında Hacı ağaçtır. Yakın döneme kadar Hacı ağaç iken sonradan Acı ağaç olarak değiştirilmiştir ancak halk, Hacı ağaç olarak bilir ve böyle ifade eder. Rivayete göre, bu köyden hacca giden dindar bir zat, hac'da bulunduğu sırada ve uyanık vaziyette iken köyünü ve bugün türbenin bulunduğu yeri görür. Buraları gördüğü sırada türbe yakınlarındaki ağaçlardan birinin dalına bir mendil bağlar. Hac farizasını yerine getirip, köyüne döndükten sonra hac'da gördüğü Ağacı dalındaki mendille birlikte köyde görünce " Ey mübarek sende mi hacca gittin!" der. Ve böylece köyün adı bu olaya istinaden hacı ağaç olarak kalır. Şimdi öteden beri dillerde olan bu söylentiyi duyan okuyanların bazıları buna mantık açısından değerlendirerek böyle bir şeyin olmuş olduğuna ihtimal vermeyeceklerdir. Halbuki insan hayatını kalbini ve ruhunu ayakta tutan Allah inancına sahip kişilerin hayatında buna benzer vakıaların olduğu bir hakikattir. Burada keramet ağaçta değil, hacca giden kişinin manevi derecesindedir tabi ki bu, meselenin inanç boyutudur.

Akçakese Köyü

                             AKÇAKESE KÖYÜ

Akçakese, Eflani ilçesine bağlı bir köydür. Eflani'nin 27 km kuzey batısında yer alan Akçakese köyü, Ahmetçi oğlu , Bostancı , Merkez Ve Dere Mahallesi adlarında dört mahalleden oluşmaktadır. Eflani -Ulus ve Pınarbaşı sınırında yer alan Akçakese köyü , mahalleleri ile birlikte geniş bir alanda etrafı ormanlarla çevrili engebeli bir arazi üzerindedir.Karabük iline 73 km, Eflani ilçesine 28 km uzaklıktadır.Köyün geçim kaynakları tarım ve hayvancılık ve orman işleridir.

Üçbölük Köyü

ÜÇBÖLÜK KÖYÜ

Üçbölük köyü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.Karabük iline 24 km, Safranbolu ilçesine 16 km uzaklıktadır. Aşağı Ilgaz Vadisinde bulunmaktadır.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır.Köyün asıl adı Ilbarıt'tır. Ilbarıt kelimesi eski Türkçe ve Moğolca olup, Ilbarlar-İlberler-anlamına gelmektedir. İlberler - ılbarlar , eski bir Türk boyudur.Tarihçi ve yazar İlber Ortaylı'nın ismi ile aynıdır. Sondaki -ıt eki eski Türkçe ve Moğolcada çoğul ekidir.Köy ve çevresinde üzüm ve lale figürlü Kaya Mezarları, Bereket Tanrısı Diyonisos Kültürü ve Nişler bulunmaktadır. Köyde yaşayan bir sanatçı tarafından düzenlenmiş ve gezilebilir bir Sanat Evi bulunmaktadır .

Hacılarobası Köyü

                 HACILAROBASI KÖYÜ

Hacılarobası Köyü , Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı Sallar, Himmet oğlu Mahallesinden oluşan bir köydür.

Karabük iline 30 km, Safranbolu ilçesine 21 km uzaklıktadır. Pürçük ören Köyü'nün Karakoyunlu Mahallesi , Gün doğan ( Sarıyan ) Köyü ve Üç bölük (İlbarıt) Köyü ile de komşu olan bir köydür.

Aşağı Ilgaz Vadisi içinde bulunmaktadır.

Safranbolu sınırları içinde dönemsel olarak en çok tarihi eserleri içinde barındıran bir köydür. Çok tanrılı dinler dönemi olarak Ki bela, 

D iyonu sos, Apollon Tapınağı ,Nişler, Mehir Kayalar , Lapya Kayaları ve kaya mezarlarını bu köy ve mahallelerinde görebilirsiniz.

Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir. 3 Hacı tarafından Yörük, Davutobaşı ve Hacılarobası köyleri kurulmuştur.

1500'lü yıllar zamanında kurulduğu tahmin edilmektedir. Hacılarobası Köyünde bulunan İn kaya Kaya Mezarları, Ak veren ve Yörük Köyleri arasında kalan Horoz ini Kaya Mezarları ve taşları bulunmaktadır.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Köyde ilköğretim okulu yoktur. Köyde, içme suyu ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi de yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Geren Köyü

                         GEREN KÖYÜ

Geren Köyü Karabük İlinin Safranbolu İlçesine bağlı bir köydür. Köyün adının Orta Asya'dan Anadolu'ya göç sırasında obanın gerisinde kalınmasından dolayı "GEREN" adını aldığı ileri sürülmektedir.Karabük iline 27 km, Safranbolu ilçesine 19 km uzaklıktadır.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Köyde ilköğretim okulu kapalıdır.Taşımalı eğitim yapılmaktadır.Köyde, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık Ocağı ve sağlık evi yoktur.

Yazı Köy

                                YAZI KÖY

-KÜLTÜR, EKONOMİ, ALT YAPI 

 Yazı köy, Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür. 

Safranbolu'nun nüfus yoğunluğu bakımından ikinci büyük köyüdür. İlçe merkezine 4 km’ lik asfalt bir yolla bağlanmıştır. 659 haneden oluşan köyün 300 civarında hanesi kullanım dışı olmakla birlikte nüfusu kış aylarında 900 yaz aylarında 1000 e ulaşır ve resmi nüfusu 963′dür. 11 derslikli modern bir ilköğretim okulu bulunmaktadır. 6 personelle 24 köye hizmet veren bir sağlık ocağı, 400 hat kapasiteli telefon santrali, köy konağı, su ve kanalizasyon şebekesi ile her gün aralıksız saatli servisleriyle günde 12 sefer olmak üzere toplu taşıma sistemine mevcut olup ilçenin bu konuda en gelişmiş köylerindendir.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Köyün en meşhur geçim kaynağı bağcılıktır ve buna dayalı olarak eskiden şarapçılık, şu zamanda ise sirke ve pekmez yazı köy ismiyle özdeşleşmiştir. Üzüm bağları ilk zamanlarda Koca bağ deresi mevkinde yoğunlaşmışken, zamanla bu bölge önemini yitirmiş ve köye daha yakın bölgeler daha kullanılır hale getirilmiş. Son zamanlarda Ay dere ve Büyük kovu mevki bağcılığın yeni mekanları olmuştur. Son yıllarda geleneksel çiftlik ve çavuş üzümlerinin yanında daha değişik üzüm çeşitleri yetiştiren üreticiler Safranbolu üzüm festivalinde birçok kez birincilik almışlardır.

Son yıllarda seracılık ve arıcılık da üreticilerin ilgi alanları içine girmiştir. Hayvancılık, özellikle koyun yetiştiriciliği yapılmaktadır.

   İş kolu olarak yükselen değer taş ocağı işletmesi ve taş işçiliği dikkat çekmektedir. Safranbolu’da turizm yükseldikçe eski konaklar tek tek restore edilmektedir. Aynı zamanda şehir içi turizme uygun olarak beton yerine taş döşemesi yapılmaktadır. Bu taş ihtiyacı Osmanlı zamanında olduğu gibi yine Yazı köy arazisindeki yapıya uygun taşlardan temin edilmektedir.

İnce Kaya Köyü

                   İNCE KAYA KÖYÜ

İnce kaya köyü Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.Eski adı Gayza köyüdür. ince kaya su kemeri bu köyümüzdedir.

Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan eser, ilçe merkezine 7,5 km uzaklıktadır. İnce kaya Köyündeki su kemeri 116 metre uzunluğunda, 6 kemerli görkemli bir yapıdır.

Su kaynağından ilçeye su getirilmesine yarayan kemer 110–220 cm genişliktedir. Altındaki tokatlı deresi de kanyon gezisi için ideal bir parkurdur. Restore edilen İnce kaya Su Kemerinin alt tarafına çeşitli etkinlikler için sahne ve oturma yerleri yapılmıştır. 

Karabük iline 20 km, Safranbolu ilçesine 9 km uzaklıktadır. 

Ovacuma Köyü

OVACUMA  KÖYÜ

Ovacuma Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı bir köydür.Belde Belediyesi konumundan Köy konumuna gelmesi dolayısı ile kadastro çalışmaları tamamlanamamış bir yöredir.
Köy her yıl Ulu Yayla Şenlikleri ile canlılık kazanmaktadır. Ulu Yayla Şenliklerini yaşatmak için geçmişten günümüze bu kültürleri aktarabilmek için, İlk Öğretim Okulu, Ortaokul ve Çok Programlı Anadolu Lisesi yöneticileri çalışmalarını sürdürmektedir. Ulu yayla Şenlikleri geçmişte Yakılan dev bir ateşin etrafında Sinsin Ekibi gösterisi, ardından Mehter Şenlikleri gösterileri ile sürdürülmekte olduğu anlatılmaktadır. Mehter gösterileri Davul, Zurna, Keman (Kemani) Köçek birlikteliği ile yapılmaktadır.Bölgede Türkiye'nin en uzun 2. yaylası olan Ulu yayla bulunmaktadır. Bölge dağcılık sporu ve av sporu için oldukça elverişlidir. Köyde Doğal Av Alanı oluşturmak için çalışmalar yapmaktadır. Endemik bitkiler denden olan "İstanbul Kardeleni" bölgede yetişmektedir.
Karabük'ün Safranbolu ilçesine bağlı olan köyde başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Sanayi bakımından gelişime açık olan bölge yatırım için uygundur ve arazi şartları da elverişlidir.Köyde içme suyu şebekesi,ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve Sağlık ocağı bulunmaktadır.Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Ayrıca köyün bir çok yerinden kaynak suyu çıkmaktadır.

Konarı Köyü

                       KONARI KÖYÜ

Konarı köyü Karabük Safranbolu ilçesine bağlı merkez köylerinden biri olup Safranbolu'nun 11 km doğusunda, Araç-Kastamonu kara yolun'un 1 km kadar kuzeyinde yer alır.Köy engebeli parçalı bir arazi üzerine kurulmuş olup birbirine bağlı 4 mahalleden meydana gelmiştir. Safranbolu'nun en büyük köylerinden biridir. Bina yapımında Karadeniz bölgesine has hımış yapı özelliği yanında yeni betonlaşmanın örneklerini de görmek mümkündür. Doğusunda Safranbolu yapı özelliklerini günümüze dek muhafaza etmiş ve şu anda sil alanı ilan edilmiş Yörük köyü, batısında Yazı köy, kuzeyinde Sırçalı ve Düzce köyleri, güneyinde Sat köyü yer almaktadır. Bu köylerle çevrili olan Konarı  diğer köylerin merkezi konumundadır.Çevresinde ki köylere her an ulaşım imkanı bulunan yollara sahiptir. Bu coğrafi konum içinde yer alan Konarı köyünün kuzeyinde Eflani çayı,Hasan deresi yer alır.Bu iki su köyün kuzeyinde iki su kavşağı (ikisi kavukluğu) denen yerde birleşerek Kuzey-Güney istikametinde akarak Aşağı çay mevkinde batı istikametine yönelir. Kemikli dere mevkinde Kuzeyden gelen Kırpa (Düzce) deresi ile birleştikten sonra Dere değirmeni mevkinde tekrar Kuzey-Güney istikametinde akarak Çevrik çay mevkinde Araç çayı ile birleşerek Karabük istikametinde akar. Derin ve Dar kanyonlara sahip çayların düzgün bir debiye sahip ve hırçın değillerdir.Akar yataklarında ve kıyılarda yer alan çok az toprak ekime ve dikime müsaittir. Hasan deresi Eflani çayına nazaran daha duru ve soğuk yapıya sahiptir.

Bulak Köyü

BULAK KÖYÜ

         Bulak, Karabük ilinin merkez ilçesine bağlı bir köydür.Bulak, Safranbolu'dan önce Türkler tarafından fethedilmiştir. Buraya ilk gelenler Horasanlılar' dır.Karabük merkezine 10 km uzaklıktadır. Bulak Köyü, Karabük Belediyesi ve Safranbolu Belediyesi ile sınırdaştır.Köyün ekonomisi kar demire dayalıdır. Geçmişte hayvancılık ve tarım önemli olsa da şimdilerde bunlar unutulmaya yüz tutmuştur.Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik, İnternet ve sabit telefon vardır.

Köy adını tarihi Bulak (Mencilis) Mağarasından almıştır.
Kısaca Bulak (Mencilis) Mağarasından bahsedelim;

                     BULAK MAĞARASI (MENCİLİS)

    Karabük ili Safranbolu ilçesi Bulak Köyünde bulunan Mencilis Mağarası, Safranbolu'nun 10 km kuzey-batısında, Manastır Tepe ile Mağara Deresinin başlangıç noktasında bulunur. Mağaraya Safranbolu ve Karabük’ten ulaşılabilmektedir.

Mencilis Mağarası, Karabük ili, Bulak köyü sınırlarında bulunan Türkiye'nin en uzun 5. mağarasıdır.

Mağara, yatay uzanışlı, aktif ve fosil bölümlerden oluşan çok katlı bir oluşumdur. Uzunluğunun 6052 m olduğunu iddia eden ölçümlerde bulunur. En alt katından Safranbolu'nun içme suyu olarak kullanılan kaynak çıkan, birbirine bağlantılı üç kattan oluşur.

Mağaranın üç girişi bulunur. Yeraltı nehrinin çıktığı ilk giriş 30 m sonra bir sifonla kapanır. Bu alana Su Mağarası adı verilir. Asıl giriş, 300 m kuzeyde, vadi yamacındaki ikinci giriştir. Vadi tabanından 75 m yüksektedir. 148 basamaklı merdivenle geçilir. Üçüncü giriş, asıl girişin üstündeki yamaçta bulunur.

Mağaranın 1. ve 2. katları oluşumunu tamamlamış, fosil leşmiştir. Sarkıt ve dikitlerin kararmaya başlaması bunu göstermektedir. En alt kat içinden yeraltı deresi aktığından aktif haldedir, oluşumu ve gelişimi devam etmektedir. İçinden akan dere mağarada çok sayıda kapalı sifon ve göl oluşturur.

Mağaranın orta katı turizme açılmıştır. Bu alanda damla taş oluşumlardan sarkıt, dikit, sütun, perde ve duvar örnekleri bolca bulunur. Mağaracılıkta Ajda'nın yatağı denilen çamur banyosuna uygun balçık alan bu bölümdedir. Yeraltı deresi mağara içinde 15 m'lik bir şelale oluşturur.

Mağarada sıcaklık 12 °C, bağıl nem %70-75 dolayındadır. Giriş bölümünde Horasan harcıyla yapılmış duvar kalıntılarına rastlanır. Geçmiş devirlerde barınak olarak kullanıldığın düşündürmektedir.

Ozan Köy

OZAN KÖY

-TARİHÇE, KÜLTÜR,COĞRAFYA, İKLİM, EKONOMİ, ALTYAPI

Ozan köy, Karabük ilinin Eskipazar ilçesine bağlı bir köydür.Köyde tarihi Rum yazıtları vardır.

Ozan köyünde Maden Suyu vardır, İl Özel İdaresi burayı özel bir işletmeye vermiş ve Eskipazar ilçe merkezine kaynak su isale hattıyla taşınmaktadır.Ozan Köyü; tarım ve hayvancılıkla geçim sağlamaktadır. Buğday, arpa, yulaf, fiy, yonca ekimi yapılmaktadır. Köyün yemek kültürü yöre mutfağı ile aynıdır. Başlıca meşhur közde yapılan ebe kömeci, kıvırcık ekmeği, torba yoğurtlu mantı, şebit ekmeği, kül çöreği, tatlılardan muska tatlısı, kiren reçeli, pestili, peyniri, keşi ve turşusu meşhurdur.

Köyde önceden yayla kültürü vardı, artık o kültür tamamen bitmiştir ve köy yayla konumuna bürünmüştür. Bahçe işiyle uğraşan köylü; mısır, ıspanak, marul, domates, lahana, biber, kabak ekmektedir.

Köyde meşhur kızılcık (kiren) ağaçları çoktur. Böğürtlen ve kuşburnu,(beşbıyık) döngel, aluç, mürdüme eriği, ceviz ağaçları bulunur.

Zengin bir (çam) orman yapısı vardır. Köyün MTA tarafından tespit edilmiş. 1940'lı yıllardan beri kullanılan şimdilerde ise İl Özel idaresi tarafından özel işletmeye açılmış Acı su mevki inde Doğal Maden Suyu bulunmaktadır.

Ramazan-ı Şerif ayında köy odasında iftar programları yıllardan beri devam etmektedir.

Bayramlarda, namazdan sonra erkekler büyükten küçüğe doğru cami önünde veya içerisinde bayramlaşılır. Öğlen vakti köy odasında topluca yemek yenir.

Ozan Köyü; Aşağı Bölük ve Yukarı Bölük olarak ikiye ayrılmıştır. Ozan Köyü Cami köyün tam ortasında bulunmakta ve bitişiğinde İmam Lojmanı vardır.

Bodur Oğlu Köyü

BODUR OĞLU KÖYÜ

     Bodur oğlu, Karabük ilinin Ovacık ilçesine bağlı köydür.

Köyün sınırları oldukça geniş bir alanı kapsar. Bodur oğlu Köyü, Bey dili Köyü sınırlarından başlayıp, Pelitçik Köyü'ne kadar uzanır. Kızık Köyü Pelitcik'e yakın olmasına rağmen Bodur oğlu köyünün bir mahallesidir. Karabük iline 60 km, Ovacık ilçesine 20 km uzaklıktadır. İklimi Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Köydeki mevcut ilköğretim okulu bulunmakta ancak taşımalı eğitim sisteminden faydalanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Köydü PTT şube veya acentesi bulunmamaktadır. Köyde Sağlık ocağı bulunmamaktadır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup, elektrik ve sabit telefon vardır.

Hicri 1314/Miladi 1896 Tarihli On dokuzuncu Kastamonu Vilayeti Salnamesinde yer alan nüfus kayıtlarına göre Kastamonu Eyaleti, Kengeri/Çankırı Sancağı, Çerkeş Kazası, Ovacık Nahiyesi Bodur oğlu Kur'asi'na ait kadın ve erkek nüfus cetvelidir.

Bodur oğlu Karyesi:

Hane Adedi: 17 Erkek/Zükur Nüfus: 63 kadın/Inas Nüfus:65Toplam/Yekun:128

Cihan Bey Köyü

CİHAN BEY KÖYÜ

TARİHÇE, COĞRAFYA, İKLİM, EKONOMİ, ALT YAPI

Karabük ilinin Yenice ilçesine bağlı bir köydür. Köyün kuruluş tarihinin 1850' lere uzandığı söylentileri vardır. Söylentilere göre köy, adını Cihan adıyla anılan bir ağadan almıştır.Karabük il merkezine 46 km, Yenice ilçesine 22 km uzaklıktadır.Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Köyde ilköğretim okulu vardırdır. Köyde, içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi de vardır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Kaya Arkası Köyü

 KAYA ARKASI KÖYÜ

Karabük ilinin Yenice ilçesine bağlı bir köydür.

TARİHÇE;

Köyün adı bağlı olduğu Yenice ilçesine göre Arı Kayası adıyla bilinen dik kayanın arkasında kaldığı için bu adı almaktadır. Yenice ilçesinden bakıldığında görünen sarp kayanın arka kısmına düşmektedir. Köyün yaklaşık 200-300 yıl önce Yortan pazarı beldesinden göçenlerden kurulduğu bilinmektedir.

KÜLTÜR

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi vardır Gelenekleri: Adam gibi adamıdırlar.
Yöreye Has Yemekler: kara pancar, malak, patpat ekmeği, fırın çorbası yöreye has yemeklerdir.

                 COĞRAFYA, İKLİM, NÜFUS, ULAŞIM, ALT YAPI

Karabük iline 50 km, Yenice ilçesine 20 km uzaklıktadır.Karabük-Zonguldak kara yoluna uzaklığı ise 5 km dir. Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Köyde 5 adet çalışır durumda ve 120.000 kapasiteli tavuk/piliç üretme çiftliği bulunmaktadır.Ve son zamanlarda başlayan baraj çalışmaları da köy için ayrı bir gelir kaynağı haline gelmiştir.Köye bağlı mahalle olan Kaya dibi İstasyon Mahallesinde Tren istasyonu ve Çamlar altı Durağında DDY durağı bulunmaktadır.Karabük-Zonguldak kara yolundan ayrıldıktan sonra uzaklığı ise 5 km dir .Köyde ilköğretim okulu vardır. bundan yıllar önce vardı.(Kaya arkası İlk Öğretim Okulu). Köyde, içme suyu şebekesi vardır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Cep telefonu şebekeleri çalışmaktadır.

Yıllara göre köy nüfus verileri;

• 2008-500
• 2000-302
• 1997-400

Bostancı Köyü

                     BOSTANCI KÖYÜ

     

  Karabük ilinin ilçesi olan Eflani'de yer alan,Bostancı köyü, ilçenin 8 km doğusunda bulunmaktadır. Pınarbaşı yolu güzergahından ulaşılır. Bostancı köyünün güney başı boydan boya zengin çam ormanları ile kaplıdır. Bostancı adı, bize , diğer Türkmen oymaklarına göre adına daha az rastlanan Bostanlı”, “Bostancı” adlı Türkmen oymağına dayanıyor olmalıdır. Nitekim Eflani’de bugün Bostancılar adında bir köy ve bir de mahalle vardır.
   Bostancılar Göleti, Eflani İlçe merkezine en yakın gölettir. Hemen hemen yürüme mesafesindedir. İlçemizin Kuzey batısında Ova-çalış-Soğucak Yolu üzerinde yer alır. Eflani Merkeze uzaklığı 2-3 km. civarındadır. Yolu asfalttır.1 Km genişlikte 20-25 m derinliğindedir. Saçak deresinden beslenmektedir. Sulama amacıyla yapılmıştır. Yapımına 1978 yılında başlanmış, 1984 yılında bitirilmiştir. Göletin bulunduğu alan gölet yapılmadan önce yerleşim bölgesiydi, burada bir okul bulunmaktaydı. Gölet yapıldıktan sonra bu okul gölün suları içinde kalmıştır. Suların aşırı çekildiği bazı yıllarda göletin içinde bu yapıların çatısı gözükmektedir. Gölette kayık ve sal mevcuttur. Merkeze yakın olması nedeniyle genelde tercih edilir. Yakın zamanda yeni tesislerin kurulması planlanmaktadır.

Emirler Köyü

    EMİRLER KÖYÜ

          Karabük ilinin Eflani ilçesinde yer alan emirler köyü Eflani'nin 12 km kuzeybatısında yer alır. Afşar, Müftüler , Güngören istikametinden gidildiği gibi Eflani, Çalı kahvesi, kocacık istikametinden da ulaşılmaktadır. Eflani- Safranbolu ilçe sınırında yer alan Emirler Köyü Ova-cuma köyünden giden bağcağız mahalle yolu güzergahında bulunur. Emirler köyü; Kadı oğlu(Aşağı Emirler) , Doruk Emirler(Namazcı oğlu) ve Veli fakihler adlarında üç mahalleden meydana gelir. Kadı oğlu mahallesi, kuzeyde Kıran tepesi, batıda Karaçam tepesi , doğuda Manastır çamlığı arasında yer alır. Hacı ağaçtan güneye doğru uzanan Yayla yeri ve Çorak deresi düzlüğü yakınında, hafif meyilli bir alanda kuruludur.Okul kapalı olduğu için eğitim Çalı kahvesinde, taşımalı olarak devam etmektedir. Kadrolu bir Cami bulunan Kadı oğlu Mahallesi 20 hane açık olmak üzere 25 hane civarındadır. Emirler köyü batı tarafları, kuzeyden güneye uzanan Kez kaya ve Havala kayası mevkilerine doğru zengin orman arazisi ile çevrilidir. Kadı oğlu mahallesinde köy meydanı kayranlıktır. Herkes burada buluşur ve sohbet ederler.
Çorak deresinin 500 metre doğusunda Manastır çamlığının güney eteğinde kurulu olan Veli fakih mahallesi halk arasında Fellahlar olarak ifade edilir. Rivayete göre, mezarının üzerine türbe yapılmamasını vasiyet eden Veli Fakih adında alim bir zat burada yaşamış ve mahalle adını bundan almıştır. Nitekim bu mahallenin adı Özel İdare Tahrir Defterinde Veli Fakih olarak geçmektedir. 6 hane açık olmak üzere 12 hane civarında olan Veli Fakih Mahallesinde bir türbe vardır.
Emirler köyünün komşuları ise kuzeyde Acı ağaç, güneyde Kocacık, doğuda Güngören, batıda ise Ovacuma köyünün Bağcağız mahallesi vardır.

Yörük Köyü

 YÖRÜK KÖYÜ

         Karabük ilinin Safranbolu ilçesine bağlı olan Yörük köyü Safranbolu'ya 11 km uzaklıktaki bu Müze Köye Safranbolu-Araç kara yolu üzerinden gidilmektedir. Kültür Bakanlığı tarafından 1997 yılında gerçek bir Türk-Türkmen Köyü oluşu ve tarihi yapılarının görkemi nedeniyle koruma altına alınmıştır. Safranbolu'nun küçük bir maketidir. 93 tescilli eser bulunmaktadır.
16.yüzyılda Safranbolu yöresinde yaşayan göçebe cemaatlere“Yörük an-ı Taraklı” ya da “Yörük an-ı Taraklı borlu” adı verilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Safranbolu, biri bugünkü Safranbolu ilçe merkezinde Medine-i Taraklı borlu diğeri merkezi bugünkü Yörük Köyü adını taşıyan aşiretler için kurulmuş olan Yörükün-ı Taraklı borlu adını taşıyan iki ayrı kazadır. Her iki kazanın da merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyi'nin Bolu Sancağına bağlı olduğu bilinmektedir.
Yörük köyü ile ilgili yazılı efsanelerde, Yörüklerin 14.15.yüzyıllarda göçer durumda oldukları kendilerine özgü vergi düzeni ile ayrı bir kariye teşkil edecek şekilde bir kadıya bağlanıp zaman içerisinde yerleştirildikleri ve bu kazanın merkezi olarak bugünkü Yörük köyünün tespit edildiği ve uzun sürede yüzyıllar boyunca konumlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır.Köyün yaşlılarının kendi atalarından duydukları efsaneye göre; Osmanlının başlangıcı olan Kayı boyunun Karakeçili aşiretine bağlı olarak, buraya yani, Safranbolu'nun Taraklı Borlu yöresine, geniş aileleri ve hayvanları ile 3 kardeş gelmişler. Adları Hüseyin, Hacı ve Davut. Bu geniş oba yerleşirken, büyük kardeş Hüseyin, bu Yörük Karye sini kurmuş. Öbürleri de yine kendi adlarını taşıyan “Hacılar Obası ve “Davut Ovasını “ kurmuşlar.
19. y.y ikinci yarısında özellikle ll. Abdülhamit döneminde, Yıldız Sarayının muhafız biriminde Karakeçili aşireti bireylerinin yer aldığı , hatta sarayın dış binaları ve bahçeleri Arnavut ve Boşnak kökenli muhafızların korumasına bırakılmışken, Hünkarın yattığı binanın gece ve iç güvenliğinin Karakeçili aşiretinden gelme elemanlara emanet edildiği bilinmektedir. Bu askerlik hizmetleri dolayısıyla bir dönem Yeniçeriler yoluyla Bektaşilik dünya görüşünün Yörük Köyünde bazı aileleri etkilediği ,fakat 19. yy başlarında bu etkinin ortadan kalktığı Köydeki mezar taşların incelemesinden anlaşılıyor.